-
1 недельный
-
2 На неделю
Bir haftalik [бир хафтал'ык] -
3 растягиваться
несов.; сов. - растяну́ться1) uzanmakон (во весь рост) растяну́лся на дива́не — (boylu boyunca) kanepeye uzandı
2) ( терять упругость) sünmek; esnekliğini kaybetmek3) uzamakнеде́льная рабо́та растяну́лась на ме́сяц — bir haftalık iş bir ay uzadı / sürdü
-
4 еженедельный
haftalık* * *еженеде́льные вы́езды на охо́ту — haftada bir / her hafta ava çıkma
два дня еженеде́льного о́тпуска — kırk sekiz saatlik hafta tatili
-
5 двухнедельный
1) (о сроке, возрасте) iki haftalıkв двухнеде́льный срок — iki hafta içinde
2) ( об издании) iki haftada bir çıkan, on beş günlük
См. также в других словарях:
haftalık — is., ğı 1) Haftada bir ödenen para 2) sf. Haftada bir kez yapılan Haftalık görüşme. Haftalık toplantı. 3) sf. Haftada bir kez yayımlanan Haftalık rapor. 4) sf. Herhangi bir hafta süren İki haftalık bir çalışma … Çağatay Osmanlı Sözlük
moral bulmak — yürek gücünü, maneviyatını güçlendirmek Savaşçı gruplarını moral bulmaları için bir haftalık tatile göndermeyi gerekli sayıyorlardı. R. Erduran … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağlamak — i, e 1) Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak Gemiyi iskeleye bağlamak. 2) Düğümlemek İpi ipe bağlamak. 3) i Yara ilaç koyup bezle sarmak Yarayı bağlamak. 4) i Denk yapmak, paket yapmak Yatakları bağlamak. Eşyayı bağlamak. 5) nsz Oluşmak,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ek — is. 1) Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça Yazının ekleri. 2) Bir gazete veya derginin günlük yayımından ayrı ve ücretsiz olarak verdiği parça, ilave Gazetenin haftalık sanat ve edebiyat eki. 3) Sonradan katılan, dikilen,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kopuksuz — zf. Ara vermeden, durmaksızın İki yıldır kopuksuz çalışmanın yorgunluğunu biraz atabilmek için bir iki haftalık bir dinlenme... H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
yerine — zf. 1) Bir şeyin veya bir kimsenin yerini almak üzere Bana haftalık yerine gündelik ver. R. N. Güntekin 2) Başkasının adına Nitekim o gün eksiltmeye kendi yerine onu yollamıştı. H. Taner 3) is. Alegori … Çağatay Osmanlı Sözlük